Back

Hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunan büromuz, Aile Hukuku, Ceza Hukuku, Miras Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, İş Hukuku ve Türk – Alman Hukuku alanlarında hizmet vermektedir.

Copyright By @ Erginyazilim.com
Call Center 0551 694 50 50

Haksız İşgal-Elatmanın Önlenmesi

Kişilerin hukuktan kaynaklanan haklarının kendilerinin rızası olmadan ihlal edilmesi halinde genel anlamda haksız işgal gerçekleşmiş kabul edilir. Bu işgal bir arsanın ekilmesi, arsa üzerine bina yapımı, kira sözleşmesi olmaksızın kullanımı halleri vb. bu duruma örnek teşkil etmektedir. Bu işgal, elatma fiilinin bir sonucudur. Haksız işgal kavramı ise meydana gelen hukuka aykırı durumu açıklamaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun 683. maddesinde; “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Malikin legal hakkını kullanması kadar normal bir durum yoktur. Ancak bahsedilen haksız fiil sonucu malik mağdur olabilmektedir. Kira sözleşmesi bulunmayan ya da malik olmayan kişi veya kişilerin taşınmazı kullanımı haksız ve hukuka aykırı olup tecavüzde bulunduğunu göstermektedir. Haksız işgalin giderilmesi için dava şartı olarak yazılı ihtarda bulunma koşulu aranmasa da dava öncesi uyarı yapılması hayatın olağan akışına uygun olacaktır. Söz konusu bu uyarıların sonuçsuz kalması üzerine Yargıda hak arama yolu açıktır.        Haksız kullanım sonucu mülkiyet hakkı sahibine kullanım bedeli ödenmesi olağandır. Malik, Yargı önünde bu yönde talepte bulunabilir. Dava konusu bu hak kanundan kaynaklanmakta olup günlük rayiç kira bedelleri üzerinden bir kullanım bedeline karar verilir. Bu kullanım bedelinin hukuktaki genel adı ecrimisildir.

Yapılan hukuka aykırı fiil aynı zamanda Türk Ceza Kanunu uyarınca “hakkı olmayan yere tecavüz” suçunu oluşturmaktadır. Bu sebeple Hukuk Mahkemelerinde mevcut hakkın aranmasına ek olarak Ceza Mahkemeleri yoluyla da bu durum ortadan kaldırılabilir. Ancak bu suç şikayete bağlıdır. Suçtan zarar gören mağdurun ilgili kuruma şikayeti ile suç konusu fiil Yargı eliyle ortadan kaldırılabilir. Suç konusu fiilin yaptırımı ise altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezasıdır.

Yukarıda bahsedilen bilgiler ışığında örnek birtakım Yargıtay kararları aşağıda sunulmuştur:

"Ecrimisil davasının hukukî niteliği konusunda öğretide tartışmalar bulunmaktadır. Yargıtay’ın artık yerleşik bir hâl almış kararlarına göre ise bu sorumluluk haksız fiil sorumluluğu niteliğindedir. (Örneğin bkz. Y. 1.HD, 12.03.2014 tarih, E. 2013/18908 ve K. 2014/5470 sayılı kararı)"

"Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli, 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)

“…Somut olayda ise, gerçektende davacılar tarafından davalı aleyhine çekişme konusu 81 parsel bakımından elatmanın önlenmesi istemiyle 31.05.2005 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Ağrı 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, 28.07.2008 tarih, 2006/100 Esas, 2008/248 sayılı kararıyla dava konusu 81 parsel sayılı taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın 2.457.02. m²'lik alanı ekim yapmak suretiyle işgal ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edildiği ve kararın derecettan geçmek suretiyle 27.07.2009 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.(Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 2013/14850 Esas, 2013/13459 Karar ve 26.09.2012 Tarihli kararı)”

Bu hususla ilgili soru işaretlerinizi gidermek hukuki danışmanlık hizmeti almak için Whatsapp ve arama yolunu kullanarak tarafımıza ulaşabilirsiniz.